Azerbaycan’ın ilk (2008) ve 2015 yılındaki Eurovision temsilcisi ve O Ses Türkiye birincisi “Elnur Huseynov“; müzisyen, yorumcu ve vokal koç Emre Yücelen’in “Emre Yücelen Şan Dersi” adlı YouTube kanalına konuk oldu. ”Emre Yücelen ile Stüdyo Sohbetleri” kategorisinde yer alan programda Elnur Huseynov, Emre Yücelen’e dobra açıklamalarda bulundu…

 Eurovision bir pazar…

Eurovision 2008‘de ilk olarak arkadaşım Samir Cavadzade ile sahne aldık. Ondan sonra problemler oldu. Dedikodular çıktı. İnsanlar dedikodu yapmayı çok seviyorlar, bilirsiniz. Bana “o pistir (kötüdür). dediler. O Ses Türkiye birinciliğimden hemen sonra “bir daha Eurovision‘da Azerbaycan’ı temsil etmek ister misin?” diye teklif geldi. Eurovision’a gittiğimde çok yorgundum. Eurovision’da yarışmak için yoğun pop şarkı yapmak zorunluydu. Bu süreçte çalıştığım ekip sürekli “hayır, sen böyle yapmalısın” dediği için Eurovision‘a gitmemeyi düşündüm. Ancak bir söz vermiştim. Benim kulağıma eğilip “Elnur sana şu an bu soru sorulacak, sen de böyle cevap vereceksin” diyorlardı. Kafam (konsantrasyonum) gidiyordu. Bir keresinde “Eurovision 2015 şarkınızı anlatır mısınız?” sorusuna cevap verememiştim. Ben içe kapanık bir insanım. Ayrıca Eurovision’un konsepti çok saçma. Ülke ülkeye anlaşmalı oy veriyor, paralar veriyor. Neler neler oluyor. Arka tarafını görseniz bir pazar var. İkinci gittiğimde tamamen anladığım her şeyi. Oraya kendi şarkınızla gidip kendinizi anlatmalısınız. O zaman başarıya ulaşıyorsunuz. Benim kendi şarkımı yapma imkanım yoktu çünkü 4 tane şarkı geldi ve aralarından bir tanesini seçecektiniz. Eurovision şarkımı zorla seçtim ve onunda üzerinde biraz çalışarak gittim. Kolay bir süreç değil çok stresliydi. Provalar sırasında şarkıcılar iniyor ve “çok kötü oldu, geçemeyeceğiz” diye ağlıyorlardı. Provaların saatlerini sorduğumda bana söylenmiyordu. Sabah 9’dan Akşam 9’a kadar oturuyorduk. Herkes ağlıyordu. Mesela birinden performans sırasında kötü bir ses çıktı. O kötü ses direk sana yansıyor. Mesela konservatuvarda da benzer durumlar yaşanıyor. O kötü hissiyatı aldığında direk sen de o kötü hissiyata geçiyorsun. Korkuyorsun ve herkes o halde. Bence (Eurovision) çok abartılmış. Eurovision’da ekibin çok önemli. Benim ekibim kötü değildi ama çokta bayılmadım. Eurovision 2016’da Jamala ve Eurovision 2017’de Salvador Sobral kendi istediği müziği yaparak ile kendi ekiplerinin verdiği rahatlıkla başarılı olup kazandılar. Rahat verilmiyor ve kurallara uygun davranmak zorunda bırakılıyorsan sonuç iyi olmuyor.

Kariyerimde ”Eurovision” değil ” O Ses Türkiye” daha etkiliydi !

Kariyerinde Eurovision‘mu yoksa O Ses Türkiye mi daha çok etki etti? sorusuna ise Elnur: O Ses Türkiye daha çok etkili oldu. Ebru Gündeş bana “Elnur seni Türk Halkı sevdi, bu en önemlisi” dedi. Maddi çabalarla projeler çıkarırsınız, sürekli televizyonlara çıkarsınız ama olmaz. Beni direk sevdiler. Uzun zamandır, 5 yıldır piyasaya çıkamadım. Saçma sapan bir sözleşmem vardı. 3 yıl Avrupa Müzik ile anlaşamadık. Sponsorluk ve menajerlik teklifleri geliyordu ama sözleşmem gereği anlaşamadık. Düşüncelerimiz farklıydı. İsteklerimiz farklıydı. Parasal problemlerimiz de vardı. Onlara da teşekkürler; anlaştık ve sözleşmeyi sonlandırdık. Ancak zaman geçti ve insanlar beni unuttu. Telafi etmem için doğru isimlerle ve ekiple çalışmak gerekir. Ancak şu an istediğim doğru ekiple çalışabiliyorum. Şimdi ise Sony ile sözleşmem var ve çok rahatım. İnsanlar beni gördüklerinde “neden çıkmıyorsunuz piyasaya, tembel misiniz?” diye soruyorlardı. Tembel değilim 20 şarkı yaptım piyasadan uzakken. Yeni yeni çıkarabiliyorum. Bu sebeplerle 5 yıl sonra müzik kariyerime başlayabiliyorum.

Elnur aynı zamanda Eurovision 2017 Azerbaycan Temsilcisi Dihaj ile yeni bir düet yapacağının müjdesini de verdi.

Röportajın tamamını buradan izleyebilirsiniz.

 

Kaynak: Emre Yücelen Şan Dersi Youtube Kanalı