Sizler için bugüne kadar Eurovision’da birinci olmuş ve bir birincilikle yetinememiş tüm ünlü isimleri derledik. “Eurovision’u bir kez kazanmaktan daha fazla ne isteyebilir ki bir sanatçı!” dediğinizi duyar gibiyiz… Bir Eurovision birincisi için yarışmaya geri dönmek büyük cesaret olsa gerek, işin ucunda eldeki birinciliği unutturacak bir derece almak da var! Yine de bu büyük riski alan sanatçıların sayısı, sanılanın aksine hiç de az değil. Bunların arasında tekrar birinci olan da var, finale bile kalamayarak hüsrana uğrayan da. Başlayalım o halde…
Sağ baştan say!
Tahtını sağlamlaştırmak için Eurovision’a geri dönenler denince akla ilk Lena gelir! Şimdilik en güncel örnek kendisi. 2010 yılında ‘Satellite’ adlı şarkı ile Almanya’ya birincilik getiren Lena, 2011’de ‘Taken by a Stranger’ ile Almanya adına yeniden katılmıştı. Taken by a Stranger şarkısının büyük destekçileri yok değil ancak Satellite kadar yankı uyandırmadığı bir gerçek. 2011 yılında seyircilerin en çok gözüne çarpan ise, Lena’nın tarzının büyük ölçüde değişmiş olmasıydı. Çocuksu, şeker gibi bir şarkı ve tarzdan yalnızca bir yıl sonra Lena Eurovision sahnesine kadınsı ve vahşi bir imajla çıkmış ve bu imajla oldukça uyumlu olan şarkısı yarışmayı 10. tamamlamıştı.
Aynı yıl, yani 2011’de Eurovision sahnesi bir birinciyi daha ağırladı! Bu kişi, 1998 yılında İsrail’e ‘Diva’ adlı şarkıyla birincilik getiren Dana International. Dana International, 2011 yılında ‘Ding Dong’ adlı yarı İngilizce yarı İbranice şarkısını seslendirdi. Eurovision’un ilk ve şimdiye kadarki tek trans birincisi olan Dana, fanlardan büyük ilgi gördü ancak ne yazık ki yarı finalde 15. oldu ve finale kalamadı.
Son yıllarda Eurovision’a geri dönen birinciler içinde bana göre -şarkı ve gösteri anlamında- en mütevazı ve naif olanı, İrlanda’yı 1993 ve 2010 yıllarında temsil eden Niamh Kavanagh’ydı. Tarzından ödün vermeden ve bir şey ispatlama çabasına girmeden, tıpkı 1993 yılındaki şarkısı ‘In Your Eyes’ gibi yavaş ve duygusal bir şarkı olan ‘It’s For You’ ile yarışmaya dönen Niamh, bu kez 23. oldu. Şu ana kadar tam 7 birincilikle rekoru elinde bulunduran İrlanda’nın bu içler acısı halinin üzerine düşünmek gerek…
Günümüzden geriye doğru gitmeye devam ediyoruz. Geldik 2008’e… Charlotte Perrelli’yı hatırlayacaksınız. Soyadı değişikliğini dikkate almayın, kendisi 1999 yılında İsveç’i birinciliğe taşıyan Charlotte Nilsson’dan başkası değil! ‘Take Me to Your Heaven‘ şarkısı ile birincilik elde eden Charlotte, ne yazık ki 2008’de ‘Hero‘ adlı şarkısı ile ancak 18. olabildi. (Hero’yu çok daha kaliteli ve başarılı bulduğumu söylemeden edemeyeceğim.)
İsveç’ten konu açılmışken, tabii ki Carola’dan bahsetmemek olmaz. 1991 yılında ‘Fångad av en Stormvind’ adlı şarkı ile birinci olan Carola, 2006 yılında ‘Invincible‘ ile favoriler arasında gösterilmiş ve yarışmayı 5. tamamlamıştı.
Johnny Logan’ı nasıl unutabiliriz! Şimdiye kadar kimsenin elde edemediği bir başarı yakalayarak, iki kez birinci oldu! (Hatta bir kez de bestelediği şarkının birinci olduğunu sayarsak, 3 eder!) Öyle ki, Johnny Logan Eurovision’daki rekor başarıları sayesinde ‘Bay Eurovision’ olarak anılıyor. 1980 yılında ‘What’s Another Year’, 1987 yılında ‘Hold Me Now’ adlı şarkısı İrlanda’ya birincilik getirmişti.
Biraz daha geriye gidelim… İsrailli sanatçı Izhar Kohen, 1978’de ‘A-Ba Ni-Bi’ adlı şarkıyla birinci olduktan sonra 1985 yılında ‘Ole Ole’ adlı şarkıyla Eurovision’da yeniden yarışmış ve 5. olmuştur.
Ülkemizde de oldukça tanınan bir isim olan Anne-Marie David, 1973 yılında ‘Tu Te Reconnaîtras’ ile Lüksemburg’a birincilik getirmişti. Bu şarkının bir Türkçe versiyonu da var: Göreceksin Kendini. (Türkçeye uyarlanan başka Eurovision şarkılarını merak ediyorsanız bu konudaki derlememize buraya tıklayarak göz atmanızı öneriyoruz.) Anne-Marie David, 1979 yılında bu kez kendi ülkesi Fransa’yı temsil ederek yeniden katıldı. Şarkısı ‘Je Suis L’enfant Soleil’ 3.lükle yetindi.
Yavaş yavaş Eurovision’un ilk yıllarına doğru gidiyoruz. 1964 yılında İtalya’yı ‘Non Ho L’età’ ile temsil eden Gigliola Cinquetti yarışmanın birincisi oldu. Tam 10 yıl sonra, 1974’te yeniden yarıştı ve bu kez ‘Sì’ adlı parça ile 2. oldu. (O yılın birincisinin ABBA olduğunu hatırlatalım. Yine İtalya’nın İsveç pop müziğinin arkasında kaldığı bir yıl! Nedense çok tanıdık geldi bu durum…)
Isabelle Aubret, 1962 yılında ‘Un Premier Amour’ adlı şarkıyla Fransa’ya birincilik getirmiş, 1968 yılında ‘La Source’ ile yeniden katılarak 3. olmuştur.
Jean Claude Pascal, 1961 yılında ‘Nous Les Amourex’ ile Lüksemburg’a birincilik kazandırmış, 20 yıl sonra 1981 yılında ‘C’est peut-être pas l’Amérique’ adlı parça ile 11. olmuştur.
Corry Brokken, 1957 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Hollanda’yı ‘Net als Toen’ adlı şarkıyla temsil etmiş ve birinci olmuştur. Bu yazıyı hazırlarken kendisini bu yıl 2 Haziran’da, yani yalnızca birkaç ay önce kaybettiğimizi öğrendim. Bu yazı vesilesiyle sanatçıyı anarken, 1958 yılında yeniden Hollanda adına yarışarak, şarkısı ‘Heel de Wereld’ ile 9. olduğunu da belirtelim.
Ve ve ve, herkesin çok yakından tanıdığı, her yıl Eurovision’da konuk olarak görmeye alıştığımız dev isim! Birincilerin ilki: Lys Assia! Lys Assia, ‘Refrain’ adlı parça ile 1956’da İsviçre’yi Eurovision Şarkı Yarışması’nın ilk birincisi yaptıktan sonra, 1957 ve 1958’de yarışmaya yeniden katıldı. ‘L’enfant que J’etais’ ve ‘Giorgio’ adlı şarkılar ile sırasıyla 8. ve 2. oldu.
Bonus: Genel Yayın Yönetmenimiz Ahmet’in 2014 yılında Lys Assia (RIP) ile çektirdiği fotoğraf.