Hayat şimdilerde bilgisayarlar sayesinde çok ama çok kolay. Biraz ilgisi olan bir insan bile biraz uğraştıktan sonra çeşitli yazılımlar öğrenerek tasarım işine girebiliyor…
Ancak eskiden durum o kadar kolay değildi. Şimdilerde biraz “paint” bilgisi olan fanlar bile logo tasarım işine girerken eskiden logo tasarlamak üstüne onu kullanılabilir hale getirmek adete laboratuvar ortamı gerektiriyordu.
Nasıl mı? Şöyle anlatalım: grafik tasarım ve video programlarının hatta ve hatta bilgisayarların bile piyasada olmadığı dönemlerde logo tasarımı ve animasyonlar için nesnelerden yararlanılıyordu. Bazı televizyon kanalları ve film stüdyoları ise bu iş üzerinde daha çok çaba harcayarak özel efektler eklemeye çalışıyorlardı.
Örneğin Eurovision Şarkı Yarışması öncesi yıllarca EBU tarafından başlama sinyali olarak kullanılan ortada bazı dönemler ev sahibi kanalın bazı dönemler ise yayıncının logosunun/isminin bulunduğu “Eurovision” yazılı logo nesneler kullanılarak tasarlanmıştır.
Logo genel olarak 2. Dünya Savaşı sonrası çökmüş, yorulmuş ve bitap düşmüş Avrupa’ya umut vermesi ve aydınlatması için “Eurovision Yıldızı” konseptiyle tasarlanmıştır.
Yine dönemin şartları gereği logo hazırlanırken iplerden faydalanılmış ardından kayda alınmıştır.
Bu arada küçük bir dipnot logo 1954 yılında BBC’den Timothy O’Brien tarafından tasarlanmıştır. Logo ile birlikte arkada dinlediğimiz “Eurovision Marşı” olarak adlandırdığımız şey ise Charpentier’in bestesi olan “Te Deum”dur.
Genel olarak o dönemde logoların nasıl hazırlandığına dair detaylı bilgiye aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz: