Evet geldik JESC sezonuna! Ne yalan söyleyeyim şu soğuk günlerde Malta’dan gelen fotoğraflar içimi ısıttı doğrusu. İlkbahar tadında bir kasım yaşanıyor, insanın “Bir press verseydiniz n’olurdu? Ha bir de masraflarımı üstlenseydiniz?” diyerek gelen fotoğraflarına baktığı -sonra da dönüp ders notlarının içine gömüldüğü ve hayatın adaletini sorguladığı- büyük boy Bozcaada.

IMG_0576.JPG

Çok tontoş bir dönem bizi bekliyor olacak çünkü her şey bir küçük boya göre ayarlanmış olacak. Gerek sahne, gerek kıyafet… Rekabetten çok sahnede birbirlerine sarılarak şarkı söyleyen, ırk kavramı oluşmamış, bizim en masum hâllerimiz olacak oralarda. İnsanların gelmesi gereken yeri izleyeceğiz aslında bir yerde.

Dürüst olmak gerekirse Eurovision’la o kadar ilgilenemiyorum ki NF Calendar’ı bile herhangi bir deftere geçirme tenezzülünde bulunmadım. Son sınıf öğrencisiyim ve tam bir zaman planlaması özürlüsüyüm. Her şeye vakit ayırabilecek kadar sistemli olamadığım için özür diliyorum.

Ama dünkü Opening Party’den haberim var. Mutlaka ana sayfaya birkaç tane fotoğraf düşüyor -biliyorum hepiniz beni anlıyorsunuz- ve bir arkadaşım da direkt orada bulunduğu için az çok haberim oluyor.

Ben de dedim madem bu kadar uzağım, en iyisi şarkıları yorumlayayım. Umarım keyifli bir yazı çıkartırım sizler için.

Bulgaristan

İDDİA EDİYORUM BİRİNCİ OLACAK (OLMADI). Demin provasına da baktım on numara. Gaia’dan sonra son yılların açık ara en iyi canlısı Bulgaristan’ın. Tabiî bu bir şarkı yarışmasından öte, çocuk şarkı yarışması. Bu yüzden bu kadar ağır bir beste ve yavaş bir tempo çocukları ne kadar açar bilemiyorum. Ancak son yılların kazanan şarkılarına bakarsak şarkılarda bir yavaşlama var. O yüzden çok ümitliyim. Çünkü geçen sene de Malta’nın 1. olacağını bir tek ben iddia etmiştim.

Hollanda

Bu sene çok zor gerçekten. Bu şarkının da birinci olabileceğini düşünüyorum. Benim tarzım mı derseniz, asla. Elektronik müziğe karşı doğmuşum diyebilirim ama en nihayetinde Eurovision bir şov işi ve eğer amacımız kitleyi coşturmaksa; hareket, enerji gibi kavramlara ihtiyacımız var. Ancak gerçek şu ki Kıbrıs gibi elindeki hareketli şarkıyı heba etmemiş ve koreografi hazırlamışlar. Ve bu da onlara büyük bir avantaj kazandırıyor. Bir diğer avantajları ise şarkının nakaratının sadece “Around” kelimesinden oluşması ve akılda kalıcı olması.

Kıbrıs

Başta bu şarkıya bir önyargıyla yaklaşıyordum. Birinci nedeni elektronik. N’apayım huyum kurusun. Açıkçası son zamanlarda müzikal ve şan açısından kuvvetli şarkıların ödülle taçlandırılması benim göğsümü ayrı bir kabartırken artık böyle şarkılara burun kıvırır oldum. Ancak ne yalan söyleyeyim kızın canlısı fazla iyi. Şu kıza sağlam bir ballad müthiş olurdu mesela. Ama yine bazı yanlışlarımız var. Hareketli şarkı koreografi ister, sonuçta bu bir şov programı. Göze hitap etmek de gerekiyor bir yerde, çocuk bile olsan. Bu kadar hareketli bir şarkıda tek başına ve fazla hareketsiz olması beni tekrar hayal kırıklığına uğrattı ama hâlâ birinci olabileceğini düşünüyorum. Potansiyelinden değil de destekçi kitlesinden.
Ha bu arada, şarkının girişi tam bir Mea Culpa değil mi? Hadi itiraf edin.

Rusya

Açıkçası çok bir şey yazamayacağım çünkü bugün dinledim. Ballad bir parçaya “Evet, işte bu!” diyebilmem için ya beni ilk dinleyişte etkileyecek kadar güzel olmalıdır, ya da şarkıyı bir beş defa dinlemeliyimdir. Kısacası süreye ihtiyacım var ama ilk izlenimlerim olumlu. Sadece o yaşta bir çocuğun okuyacağı ve oradaki çocuk dinleyicinin kaldırabileceği bir ağırlıkta mı, orası biraz tartışılır tabiî.

Sırbistan

Büyük ihtimalle bu şarkının beni bu kadar derinden etkilemesinin sebebi genellikle Sırpça müzikler dinlememden kaynaklanıyor. Genelde jazz ve ballad tercih ettiğim için kulağıma aşina gelen bir tür ve dil. Galiba bu yüzden bu kadar çabuk fanı oldum bu şarkının. Ama ne yalan söyleyeyim kızın da sesi çok kuvvetli. Canlısını da bugün dinledim, gerçekten çok hâkim. Performansında piyano çalması da çok güzel olmuş. Hâlâ favorim -ve gerçekten Sırbistan olduğu için değil- umarım, Balkanlar’ın yüzünün güleceği bir sene olur (Göçmen Duası).

Karadağ

Tek diyebileceğim “Ahahah ne kadar tontiş olmuş.” olabilir ancak. Bilirsiniz bu sene Eurovision’da Karadağ’ı sonuna kadar desteklemiştim ama iyi olmayan bir şeyi de desteklemem mümkün değil. Evet şirin bir çocuk şarkısı kızlar çok tatlı (biri detone) ama söyleyebileceklerim bunlarla sınırlı. Her şeye rağmen Srećno!

Ermenistan

Böyle şarkılar gelince nasıl bir yorum yapacağımı bilmiyorum. Galiba bu durumu en iyi anlatan sözcük “averaj”. Kötü değil. Ama stüdyoya göre canlı performansın da hüsran olduğu bir gerçek. Büyük ihtimal ilk 5’i görür diye düşünüyorum. Kendi sıralamamda değil tabiî ki ancak gerçeğinde göreceğimizi düşünüyorum (biliyorum).

Ukrayna

Sanki şarkının ortasında Zlata sahneye atlayıp “MY GRAVITY” diye bağıracakmış gibi geliyor. Çok benzer bir tarz. Ama gerçekten bana fazla uyan bir tarz. Hoşuma giden, beni çeken bir şey var, ancak çoğu kişinin sıkıcı bulacağına emin olduğum performanslardan bir tanesi. Olsun ya ben balladlarımla mutluyum bu sene. Elektronikler sizinle olsun.

Slovenya

Bayılıyorum bu kıza. Birinci olmasını istediğim 1500 şarkıdan bir tanesi de bu. Yaşına göre fazlaca iyi bir iş çıkarmış. Ki çoğu JESC şarkısı oturup da üst üste dinlenmez, bu şarkı o kadar profesyonel olmuş ki insan tekrara alıyor. Sadece Slovence dilini sevemiyorum. O da Sırpçayı Almanca aksanıyla konuşuyorlarmış gibi duyulmasından kaynaklı. Onun dışında bana batan -şan tekniği olarak bütün çocuk şarkıları sorunludur ve beni deli eder, ancak bu yarışmada hepsini göz ardı etmeyi öğreniyorum- başka bir şey yok. Hajde(hayde) Türkçe’den geçmiştir. Hajdemo çoğulu, hajmo veya ajmo kısaltılmışıdır. Dajmo ise Slovencesiymiş. Bunu da klipten öğrendim. O zaman Dajmo Slovenija!

Malta

Aslında çok severim. Ancak bu türün tutmayacağı Eurovision’dan da belli zaten. Opera ya da ileri şan teknikleri bence bir eğlence programı için fazla ağır. Müzik güzel ancak yeri değil kısacası. Ama umut vaat ediyor. Birinci olabilir mi tartışılır ancak potansiyeli var.

İtalya

Bu şarkı da tıpkı Malta gibi konsepte biraz uymayan bir şarkı. Eurovision’da olsa sonuna kadar savunurdum o da ayrı bir konu. Ancak bir çocuk için fazla ağır ve kasvetli bir parça olduğu da aşikâr. Yine de başarılar.

San Marino

İlk dinlediğimde çok beğenmiştim. Tabiî tüm şarkılardan kesitler dinlediğim için arada kaynamıştı. Şimdi açıp dinliyorum da sesler birlikte fazla uyumsuz. Tek başlarına söyleseler belki daha iyi olabilir ama aynı anda söyledikleri yerler fazla batıyor doğrusu. Bir de İngilizce aksanları batıyor bana. Biliyorum herkes iyi konuşmak zorunda değil ancak böyle bir yarışma için sadece bu sözler üzerinden çalıştırılabilirler. Çok da zor bir şey olduğunu düşünmüyorum. Tabiî bir de sahnede görmekte yarar var derim.

Gürcistan

Tipik bir Gürcistan şarkısı değil mi? Gürcistan her zaman iddiasını ortaya koymuştur JESC’de. Ama bence çoğu zaman averaj veya altı şarkıları üst sıralarda yer almıştır. Bu şarkı da averajın bir tık üstü bir şarkı olmuş. Eminim ki bu sene de üst sıralarda yer alacaklar. Bir de provadan sonra konuşmak lazım tabiî.

Hırvatistan

Hırvatistan’a âşık olmam objektif yaklaşmam gerektiği gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki. Dürüst olmak gerekirse bu şarkının sonuncu olacağını düşünüyorum. Hırvatistan yarışmaya yeni girmiş veya tecrübesiz bir ülke izlenimi verebilir ancak Hırvatistan yarışmanın ilk birincisidir. Ama bu şarkı hem şov için hem de kızın sesi için fazla sönük bir şarkı olmuş. Aslında biraz da şova bağlı ancak bu şarkının sonlarda yer alacağı da âşikar. Üzgünüm.

Belarus

Bu da başka bir averaj şarkı. Yine ortalarda yer almasını istediğim ama büyük ihtimalle sonlara doğru konumlanacak bir şarkı. Koreografisi güzel, zaten bu şarkı daha farklı veya ağır bir koreografiyi kaldırmaz.

İsveç

Gelelim son ülkeye. Elektronik sevemiyorum. Yok yani olmuyor. Ama dinleyen kitleye hitap ediyorsa saygım sonsuz. Ancak bütün şarkılar birbirine benziyormuş gibi geliyor. Tıpkı bu şarkı gibi. Fazla sıradan. “Çocuk şarkısında ne gibi bir orijinallik bekleyebiliriz ki?” diyebilirsiniz ama Gaia geçen sene çıtayı o kadar yükseltti ki ben artık çok şey bekliyorum.