Eurovision’un saatinden sonra yapılan açıklamayla 5 büyüklerin yarı finallerde sahne alacağı açıklandı. Biz de kafa kafaya verip sizler için yorumladık.

Ahmet E.:
İyi veya kötü diye bir yorumda bulunmak için bence çok erken. Bu kararın alınmasının farklı nedenleri olabilir. Birincisi Almanya’nın ve ev sahibinin geçen yıl sıfır çekmesi, Büyük Beşli’nin ortalama 3’ünün 20 ile 25 arasında bir sonuç alması bu kararın bir sebebi olabilir. 2.si ise belki uçuk gelecek ama ben sadece TRT’nin Büyük Beşli ile sorunu olduğunu düşünmüyorum. İyi bir şarkıyla katıldığına inanıp hüsrana uğramış her ülke Büyük Beşli’nin adaletsizliğine laf ediyor bence. Sonuçta başarısızlıkta önce kendimizden başka bir suçlu ararız. Eğer bu adım ileride Büyük Beşli’nin direkt finale çıkmamasına yönelik bir altyapı oluşturuyorsa ŞAHANE.


Cevat ASLAN:
Bence kesinlikle yanlış bir karar. Promosyon turlarını zaten diğer ülkeler gibi toplu konserlerle ya da başka ülkelere yaptıkları ziyaretlerle gerçekleştiriyorlar. Provalara geç başlamaları onlar için çok da dezavantaj olmasa gerek çünkü diğer ülkelere tanınan zaman Büyük Beşli ve ev sahibi olan ülkeye de tanınıyor. Aynı zamanda yarı-finallerde zaten finlde yarışacak ülkelerin kısa bir tanıtımı izletiliyor. Gelelim TRT’nin bu durumdan sonra ne yapabileceğine. Bana kalırsa TRT, bu durumdan sonra katılma ihtimalini bir kez daha düşünme gereği duymayacaktır bile, resmen EBU ve SVT tüm Avrupa ile dalga geçiyor. Kesinlikle ev sahibi ülke hariç diğer tüm ülkeler yarı finallerde hem oy kullanabilmeli hem de oy alabilmelidirler. Ben Büyük Beşli ülkelerinin de yarı finallerde oy kullanmasına karşıyım. Madem onlar oy kullanacak, diğer yarı finalde yarışan ülkeler de oy kullansın. Umarım EBU, daha fazla SVT’nin oyunlarına kanmaz.


Aleyna GÜMÜŞSOY:
Büyük Beşli’nin bu sene yarı finallerde yer alması bana göre çok bir şey değiştirmeyecek. Çünkü o ülkeler için oy kullanmayacağız, bir yarışma konseptinde olmayacaklar. Sadece yarı finalde sahneye çıkmaları şarkılarının tanıtımı için bir araç olacak. Zaten hepinizin bildiği gibi her yıl şarkılarından ufak kesitler iki yarı finalde de yayınlanıyordu.
Bu durum TRT’nin tavrını ne yönde değiştirir tahmin edemiyorum çünkü hem olumlu hem de olumsuz yönleri var. Yarı finalde olmaları bir umut da olsa yakın bir zamanda bu ülkelerin ayrıcalığının kalkmasına işaret olabilir. Bildiğiniz gibi TRT de bundan şikayetçiydi. Ama yarı finalde sahne alacak olmaları onların her zaman olduğu gibi direkt finalde olacakları gerçeğini de değiştirmiyor.
Benim kişisel düşüncem, Büyük Beşli’nin tamamen kaldırılması. Ülkelerin arasındaki ayrıcalık kalkmalı ve herkes eşit şekilde halkın önünde ter dökmeli.


Adem ÖZLEYEN:
Referans Grubu toplantısında alınan bu karar birçok fan tarafından yersiz karşılandı. Hatta birçok kişi Büyük Beşli için daha avantajlı olduğunu savundu. Peki böyle bir karar niçin alındı? Süpervizöre göre bu karar sıkışık prova takvimini rahatlatmaya yarayacak ve bu ülkelere daha çok promosyon zamanı sağlayacak. İşte bu nedenler Büyük Beşli’ye yapılan bir ayrıcalık olarak karşılandı. Ama bana göre ise eşitliğe atılmış büyük bir adım. Bu ülkeler de diğer ülkelerin sahip olduğu prova olanaklarına sahip olacaklar. Bu ülkeler de diğer ülkelerin temsilcileri gibi basınla iç içe olacak ve tanıtımlarını yapacak. Ancak hâlâ direkt olarak finale kalmaları yarışmada tam adaletin sağlanmasına engel teşkil ediyor. TRT’nin talebi ise bu ülkelerin de oylanarak hak etmesi halinde finale çıkması yönündeydi. Ama göremediğimiz ya da kabullenemediğimiz şu var ki bu kararın direkt alınması bu ülkeler için şok etkisi yaratıp hatta çekilmelere neden olacaktır. Alınan bu karar ile bence TRT’nin isteğine bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu ülkeler ilk, yarı final sahnelerine alıştırılacak; sonra da gelecek yıllarda oylamaya tâbi tutulacaklar. Peki bu karar neden bu sene alındı? Türkiye bu yarışma için gerçekten önemli bir ülke. Gerek izleyici kapasitesiyle, gerek şarkı potansiyeliyle… Bu karar ile TRT’nin gözü boyanmaya çalışılacak ve geri dönüşün yolları açılmaya çalışılacak. TRT bu karara aldanır mı belirsiz, ama bu kararı atılmış bir adım görerek karşılığında da göz kırpabilir. Merakla 2016 Şarkı Yarışması gelişmelerini bekliyor olacağım.


Özge DENİZ:
Açıkçası başta TRT’nin politikasını anlamsız bulmuş olsam da şu an hak verdiğim tarafları var. Büyük Beşli’nin yarışmanın finanse edilmesinde olan büyük katkı paylarından dolayı yarışmada finalde yer almasının bir nebze haklı karşılanabilecek bir durum olduğunu düşünsem de, sahnede sadece bir kere performans sergilemeleri onlara bekledikleri başarının aksine gitgide artan bir başarısızlık ivmesi kazandırmaya devam etmekte. Bunun nedenini, daha önce yarışan şarkıları aklında tutup finalde çıkınca da “İşte bu şarkıydı.” deyip ona yönelen seyirciye atfediyorum. Ki bence EBU’nun da böyle bir karara yönelmesinin başlıca sebeplerinden biri kesinlikle bu. Çekilen çoğu ülke TRT’nin aksine finansal sıkıntılardan dolayı çekilmiş ve sistemden şikâyet etmemişti, hâliyle Türkiye çekildikten üç sene sonra da böyle bir karara “Biz bir yerde yanlış yapıyoruz galiba.” zihniyetiyle değil de onları finanse eden güçlü bir ülkenin yarışmadan elini çekmesi korkusuyla yönelindiği âşikardır. Peki TRT’nin bu konuda tutumu ne olur? TRT’nin bundan ziyade puanlamanın tamamının halkın yansımasına dayalı olmamasından yana bir kaygı yaşadığını düşünüyorum. 2011 gibi oylaması şaibeli bir yıl dışında bütün yıllarda finali gören bir ülkenin bu konuda kaygı duyması çok da mantıklı değil. Her sene türlü oylama skandallarının yaşandığı ve kimi zaman birinciyi bile halkın yerine tâyin eden jüri sistemi konusunda bir değişiklik bekledikleri kanaatindeyim. Bu karar TRT’nin EBU ile ilişkilerine biraz daha sıcak bakmasına sebep olabilir, ancak bu Büyük Beşli’nin yarı finallerde performans sergileme ya da kayıt izlettirme seçeneklerinden hangisini seçeceğine bağlı olarak da değişebilir.


Ahmet KONCAK:
Öncelikle ben, 5 Büyükler’e hizmet eden bir EBU yönetimi gördüğümü söylemek istiyorum. Bu haksız bir durum mu peki? EVET! Ama şu var, 5 Büyükler EBU’nun gelir kaynağı. Bir bakıma Eurovision’un sponsorları. Bu yüzden onları kaybetmemek adına bu tarz şeyleri yapması normal geliyor. Bu ülkelerden en fazla üçünün çekildiği durumda Eurovision’a veda edebiliriz. Şöyle düşünün; İspanya 1969’dan beri, Fransa 1977’den beri, İngiltere 1997’den beri ve İtalya 1990’dan beri birinciliğe hasret. Üstelik Fransa ve İspanya yıllardır ağzıyla kuş tutsa Eurovision seyircisine yaranamamakta. İngilitere gibi dünya starlarına sahip bir ülke dünya starlarını gönderse bile düzgün sonuçlar alamamakta. Hâl böyle olunca EBU kendini bu ülkelerin başarısızlıklarının nedenini araştırmaya adamış durumda haklı olarak. Esasen yarı final sisteminin gelmesinin tek nedeni katılımcı sayısının fazla olması ve yayın saatinin çok uzaması olmasına rağmen ne hikmetse yıllardır final yüzü göremeyen ama favori olan ülkeleri de beraberinde getirmiştir. Andorra gibi çoğu ülke de yarışmaya küsmüştür. Son yıllarda bu kayırma sistemine Türkiye itiraz etse bile maalesef EBU hâlâ Türkiye’nin istediğinin aksi yönünde hareket etmekte. Şu son alınan karar ile TRT’nin ufak da olsa dönme ihtimali ortadan kalkmış durumda diye düşünüyorum. Ülkece kendi içimizdeki sorunlarla boğuşmaktan iyice kapalı bir topluma dönüştük ve “asosyal” olduk. TRT bu yıl dönse bile çok hayırlı olacağını düşünmüyorum. Eurovision’a döneceksek ciddiyetle hazırlanıp iyi bir dereceyle dönmemiz şart, yoksa “EREVİZYON NE YAĞĞĞ” diyen kesimi haklı çıkartmış oluruz. Her şeyin hayırlısı …