Ocak ayından bu yana Portekiz’de yaşayan Eurovision teknik prodüksiyon direktörü Ola Melzig verdiği röportajda merak edilenlere cevap verdi…
Şu sıralar “Eurovision 2018 Diary” yazıları ile olan biteni bizlere aktaran Ola Melzig yarışma ile ilgili merak edilenlere yanıt verdi.
Eurovision ile ilgili en büyük problem sizce ne?
Bir problemimiz yok, her şey kontrol altında. Ancak bazı zorluklar var. Örneğin ilk zorluk şirketi oluşturmak. 10-11 aylık bir şirketten bahsediyorum. Yönetim, insan kaynakları, çalışanlar… Uygun insanları bulabilmek çok zor bir süreç. RTP en başından itibaren her şeyin milli olmasını istedi. Çünkü istedikleri şey “Portekiz’den bir manzara” oldu.
Her şey sizin omuzlarınızda. Peki baskı?
Bir baskı yok. Geçmişte özellikle belirli alanlarda tecrübe ve bilgi edinen kişileri takıma dahil ettiğimiz için benim kısmen daha rahat olmamı sağlıyor. Eurovision çok özel bir alandır. EBU bize bir çerçeve çiziyor ve biz bu çerçevenin içini boyuyoruz. Bunun için ise öncelikle “hangi hikayeyi anlatmak istiyoruz?” diye kendimize soruyoruz. Bu soru olmadan asla yola çıkmıyoruz. Işıktan kameraya her şeyi belirleyen bu. Teknik nedenler ve bütçe nedeniyle tüm bunlar çok erken belli olmak zorunda. Böylesin büyük bir organizasyonda ihtiyacımız olan en önemli şey zaman.
Takımda bu yıl kaç yabancı var?
Ben, Tobias Aberg, sahneyi tasarlayan Florian Wieder ve diğerleri… 20 kişiden daha az olduğunu söyleyebilirim.
Şov ile ilgili her şey en başından hazır deniyor?
Aynen öyle. Yönetmen 3 dakikalık bir şarkı için 12 saatini harcıyor. Tam 43 şarkımız var yani sadece müzik için bile harcayacağımız çok saatimiz var diyebiliriz. Ayrıca ortada bir rekabet var. Tüm ülkeler temsilci yolluyor yine bilindiği üzere bazı ülkelerin ilişkileri iyi değil. 2016’da Justin Timberlake sahneye çıktı ve yarışmadan çok etkilendiğini defalarca dile getirdi. Dile kolay 250 kamyon dolusu malzeme! Ne kadar büyük bir organizasyon olduğunu siz düşünün!
Portekizlilerle çalışmak sizce nasıl bir şey?
Gerçekten çok seviyorum.
Şimdi biraz daha dürüst olabilirsin
İlk toplantıda bazı karmaşalar yaşandı. Ancak sonunda çok eğlendik. Çok dostça, cömert ve samimi davrandılar. Carla Bugalho ilk başladığımızda şunu söylemişti: “Biz Atlantikiyiz! Akdenizli değiliz! Herkes bu farkı görmeli”.
Portekiz’de her şey eski olacak. Video ya da LED duvarlar olmayacak?
Bu RTP’nin istediği bir şey değildi zaten en başından beri. Salvador Sobral gibi “müzik havai fişek değildir!” diyen birinin zaferinden sonra zaten aksi düşünülemezdi.
RTP ayrıca son yılların en düşük bütçeli yarışması olacağını söyledi.
Zaman demek para demek. Ne yapacağınıza daha erken karar verirseniz bu tasarruf yapabileceğiniz anlamına gelir. Bu nedenle kısa sürede binlerce euro tasarruf edebildik. Üretici ve tedarikçilerden büyük indirimlerle malzemeleri satın aldık.
Bu yılın bildiğiniz performansları kimlere ait? Favoriniz kim?
Bu yıl gerçekten çok fena. Şu sıralar İsrail çok öne çıkıyor. Çok hoş bir şarkısı var ve havalı. Ancak aynı etkiyi sahne üzerinde vermesi şart. Bir şey demek için çok erken. Genel olarak çok iyi şarkılar var.