Azerbaycan’ı her zaman kayırdığımız bir gerçek. Avrupa’daki Türkler de aynı şeyi yapıyor.
Viyana’da sabahları kahvaltılık bir şeyler aldığım fırının sahibi Türk çıktı. Kendisi Viyana’da ne için bulunduğumu sordu. “EUROVISION” deyince anında o klişe muhabbet başladı. “Ben aslında izliyordum ama komşu komşuya veriyor çok sinir oluyorum gerçi biz katılmıyoruz.” Hayatın hangi alanında politika yok ki? Üstüne bir şarkı yarışmasında olmamasını bekliyoruz. Kendisine yarı final ve final tarihlerini söyledim. Hemen bu kez “Ama Azerbaycan var onları destekleriz.” cevabını aldım. Bu kez eşiyle Avusturya’dan Azerbaycan’a oy yollanıp yollanmadığını tartışmaya başladılar. Tabiî ki bendeniz hemen son noktayı koyup dükkândan çıktım. Böylece Elnur’a bir oyu garantilemiş oldum. Birbirimizi kollamalıyız bunun adı aşırı milliyetçilik, ırkçılık vs. değil; destek olmak. Bu işi Ermeni ve Yahudiler o kadar iyi yapıyor ki ağzınız açık kalır. Örneğin Viyana’da Schweden Platz’ta kocaman tarihî binayı Yahudi müzesi ve kültür merkezine dönüştürmüşler (Hitler’in doğduğu ülkede onun kemiklerini sızlatırcasına). Aklıma gelmişken Elnur’un adeta akrobasi gösterisi yapan iki dansçısını hâlâ sevemedim. Her şeye rağmen sesi ve duruşu oldukça profesyonel. Yazıyı toplumsal bir mesajla bitirmek istiyorum:
“Avrupa’daki Türkler oylar Azerbaycan’a!”